Manas_BLOGS: Manas Üniversitesi'nde bir günüm


Ben Kırgızistan-Türkiye ‘Manas’ Üniversitesi iletişim fakültesi 2-sınıf, gazetecilik bölümünde okuyorum. Sizlere üniversitede yaşamış olduğum bir anımı anlatmak isterim. 

17 yaşındayken gelmiş olduğum Kırgızistan da yeni bir gelecek inşa etmek zorundaydım. Çünkü; tercihlerime göre burada okuyacaktım. Kampüs etrafında gezerken, korkunun ne demek olduğunu öğrenmiştim. İlk defa bu kadar çok korkuyordum çünkü; ailemden kilometrelerce uzaktaydım. Başım sıkıştığında yanlarında olamayacaktım. Ağlamak istediğimde onlar oradan buraya gelemeyeceklerdi. Ne yapacaktım şimdi ben? Kampüs çevresinde gezerken, tanımadığım insanlar bana selam veriyorlardı ama ben onları tanımıyordum ki! Eski yurtta kaldığımdan her öğrencinin oturmuş olduğu çardaklara oturdum ve derin derin düşünmeye başlamıştım. Nasıl buraya alışacaktım? Sonradan yanıma aynı odada kaldığım İrem adındaki arkadaşım geldi. Ne oldu sana? İyi misin diye sorduğunda, dayanamayarak bütün korkularımı ona anlatmaya başladım. O da benim korkularımı anlayarak kendi başından geçenleri bana usulca anlatmaya koyuldu. Ben onu dinlerken çok şaşırmıştım. O da ilk okumuş olduğu üniversitesinde benim şuan hissetmiş olduğum duyguları hissetmişti. Sonra, İrem, bana hadi kalk, Bişkek’te yaşamak istiyorsan burayı gezmelisin dedi. Ben de ona ayak uydurarak burayı keşfettim. Bişkek’in o doğa güzelliğini, heykellerini, müzelerini ve en önemlisi de öğrenci kafelerini. Dersler başladığında da Kırgız Hocalarımın o tatlımsı konuşmalarına alıştım ve onların birer anne ve baba değeri taşıdıklarını kendi gözlerimle şahit oldum. Şimdi burada okumaktan gurur duyuyorum. Bazen oturup başımdan geçenleri düşündüğümde ‘iyi ki buradayım ve iyi ki Manasta okuyorum’ dedim tabii ki de içimden….. 

© Kübra Erbayrakçı